tr.wiktionary.org

yalnız - Vikisözlük

IPA(anahtar): /jɑlˈnɯz/
Heceleme: yal‧nız
Osmanlı Türkçesi يالڭز sözcüğünden

yalnız (belirtme hâli yalnızı, çoğulu yallarınız)

Vikipedi
Vikipedi
  1. (ruh bilimi) toplumsal ilişkilerden yoksun veya yoksun bırakılan kişi

yalnız

  1. ama
    Giderim, yalnız arkadaşlarımı isterim.
    Güzel, yalnız biraz renksiz.

yalnız yalnız

  1. yanında başkaları olmayarak
    İki refik, sevgili arkadaşlarını yalnız bırakmak istemediler. - A. H. Müftüoğlu
  2. yalnızca
    Kendisini yalnız Bombay'a kadar götürecek tren parası vardı. - F. R. Atay

çeviriler

yalnız (karşılaştırma daha yalnız, üstünlük en yalnız)

  1. yanında başkaları bulunmayan
    Sokaktaki yalnız çocuk.

çeviriler

yalnız

  1. sadece
Heceleme: yal‧nız
Eski Türkçe jalanguz (jalanguz)

yalnız

  1. yalnız
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki